Tepebaşı Belediyesi tarafından bu yıl 10.’su düzenlenen Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun tanıtım toplantısı gerçekleşti.

Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın, Prof. Dr. Bilgehan Uzuner’in, sponsor firmaların ve basın mensuplarının katıldığı, Tepebaşı Belediyesi Özdilek Sanat Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında, Tepebaşı Belediyesi’nin her yıl düzenlediği ve bu yıl 10.’sunu organize ettiği Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu anlatıldı.

Toplantıda konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, sempozyumun başlangıç ve gelişme sürecinden bahsederek sözlerine şöyle devam etti:

Pişmiş Toprak Sempozyumu bizim adımıza çok önemli. 10.’sunu yapıyoruz. Hatırlarsanız bir müzik festivali vardı, 11.’sinde sonlandı. Çok üzüldüm sonlandığına çok emek vardı. Zeytinoğlu ailesine de teşekkür ediyorum çok emekleri vardı. 2009’da seçimi kaybettiğimizde de pişmiş toprak sonlandı. Biz devam etseydik bugün 16.’sını yapacaktık. Olsun, ağır gitsin ama güzel olsun. Bu işin temel taşları var. Birincisi, Bilgehan Hoca. Bugüne kadar hep birlikte çalıştık. İkincisi Başak Kiremit, sponsorumuz. Üçüncüsü de tabi Tepebaşı Belediyesi. Dördüncüsü ise Eskişehir halkı. Gerçekten bu konuda müthiş katılımlar ve destekler veriyor. Her zaman söylerim, Pişmiş Toprak seçkinlerle beraber halkın da projesi oldu. Biliyorsunuz 15 gün Pişmiş Toprak alanı ciddi katılımlarla, Tepebaşı’na, Eskişehir’e ayrı bir hayat veriyor. Bu işin tarihine baktığımızda milattan önceye gidiyor biliyorsunuz. M.Ö. 3. yüzyılda Babil kulesinin yapımıyla tuğla ortaya çıkıyor. Tuğla kiremitin hem rengi hem sıcaklığı ile yapılarda ayı bir önemi var. Türkiye’de pişmiş toprağın, tuğla kiremitin ilk üretildiği yer, Tepebaşı, Eskişehir. Eskişehir’in hep itici sektörü haline olmuş. İlk imalat 1927’de başlıyor. Kurt Kiremit ile. Sonra Aslan kiremit. Daha sonra da Kılıçoğlu Kiremit başlıyor. 1969’da da Başak Kiremit aşlıyor. Kim? Ali Rıza Karık hocamız kuruyor. Yıllarca öğretmenlik yapmış ama müteşebbis ruhuyla böyle bir işe giriyor. 1991’de yönetimi oğlu Füruz Karık’a teslim ediyor. Tepebaşı’nda pişmiş toprağın 1 asırlık geçmişi ve emeği var. Biz 2000’li yıllarda Bilgehan Hoca, Melih Savaş ile toplantı yaparken, bir sempozyum yapalım ama malzemesi ne olsun diye düşünüyorduk, aklımıza pişmiş toprağım şamotu geldi. Bölgenin özelliği ile bütünleşsin istedik. 2001 yılında ilkini yapmıştık. Öyle çok eleştiriler aldık ki pişmiş kelle dediler, çanak çömlek dediler, gidin asfalt yapın dediler. Şimdi ise dünyada eşi enderi olmayan çok önemli bir sanatsal etkinlik haline geldi. Dünyanın her noktasından takip ediliyor. Küçük objeler var ama Eskişehir’deki gibi büyük eserlerin yapıldığı sempozyumlar çok az. Bu güne kadar, bu kent 105 tane heykel kazandı. Bazen düşünüyorum Türkiye’de kaç ilde 105 heykel var diye. 3 ayaklı bir sempozyum, bilim, sanat ve sektör. 3 ayaklı olması işi daha farklı bir noktaya getiriyor. Tahminen 390 civarında tebliğ var. İnanın bu akademik değerler içinde bile büyük değere sahip. Bu sene yine var. Tabi sadece heykel yapımı değil, aynı zamanda sergiler, görsel şovlar da var. Ayın 25’ine doğru toprak kapta, yemek yarışmamız var. Her yıl mahallelerimizden toprak kapta et yemekleri, sebzeler tatlılar geliyor. Büyük katılım oluyor. Bu da sempozyuma ayrı bir kimlik kazandırıyor. 105 eseri 90 sanatçı üretti. Bildiriler de 9 sempozyumda 360’a yaklaştı. Gelecekte en büyük hayalimiz bir çağdaş sanatlar müzesi açabilmek. Aynı zamanda sanat çalıştayımız ve Şiir Buluşmamız var. Sanat Çalıştayı neticesinde de 350’nin üzerinde tablo koleksiyonumuz var. Bunların da sergilenmesi gerek. Hem pişmiş toprak eserlerini hem de Sanat Çalıştayı eserlerinin o müzede yer alması gerek. Bildiriler bu sene belediyemizdeki meclis salonunda yapılacak. 38 tane bildiri var. Uluslararası Hakemler ve Bilim Komitesi tarafından bu bildiriler kabul edildi. Sempozyum artık daha kayda değer ilgi görüyor. Aynı zamanda bir vefa projesi oldu. 2010 yılında Ceren Neciboğlu’nu kaybetmiştik, 4.sünü O’nun anısına yaptık. 6. Sempozyumu da ise Ergin Orbey, Güngör Dilmen ve Müşfik Kenter anısına yaptık. 7. Sempozyumu Taciser Sivas anısına yaptık. 8. Sempozyum Soma maden faciası için yapıldı. Geçen sene büyüğümüz Gülay Kanatlı adına yapmıştık. Bu sene de Ali Rıza Karık adına yapacağız. Yıllarca öğretmenlik yapmış, değerli bir büyüğümüzdü. Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu’nu 10 kez başarı ile yapılmasında, üniversitelerimiz, sivil toplam örgütlerimiz, meslek odalarımızın sahiplenmesinin de katkısı vardır. Böyle bir organizasyona 10. kez ev sahipliği yaptığımız için onur ve gurur duyuyoruz. Bunu herhalde Tepebaşı Belediyesi olarak 2 yıl daha yaparız. Sonraki yıllarda her zaman yapılması için her türlü katkının, her türlü yapının içinde olacağımı ifade etmek isterim. Dediğim gibi artık çocuğumuz gibi oldu. Bundan sonra daha da büyüyerek örnek bir proje olması en büyük isteğimiz. Ayrıca 2. Ulusal Fotoğraf Yarışması yapılacak ve ayın 30’unda başlayacak. Konusu kent ve pişmiş toprak kültürü. Nice nice sempozyumlarda buluşmak üzere.

Pişmiş Toprak Sempozyumu'nun her zaman içinde olan, Sanat Danışmanı Prof. Dr. Bilgehan Uzuner de bir konuşma yaparak; “Bu sene 10.’nu yapıyoruz ama aslında 16 yıl önce başladık. Umarız daha da büyüyerek gelişir. Çok değerli şeyler kazandırdığımızı düşünüyorum. Bu sene, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği’nin Ortadoğu hocalarının düzenlediği İlkel Uygulamalar ödülünü aldık. Bu çok değerli bir ödüldü. Bir seviye gösterir. Yurt dışında bazı organizasyonlara da katıldığım için biliyorum ki Eskişehir çok büyük bir başarı sergiliyor. Bir sanat hocası olarak içinde bulunmak da bana gurur veriyor. Umarız başka bir büyük sanat organizasyonun ana temeli haline gelir. Burada seramikçisi, heykeltıraşı çalışıyor ama sanat ortak bir dil. Pişmiş Toprak diğer sana dallarını da zamanla içine alarak, büyük bir sanat çalışmasına dönüşecektir diye düşünüyorum” dedi ve duygularını dile getirdi.

Sempozyumun Ana Sponsoru Başak Kiremit ve Çatı Sistemleri adına konuşan Halkla İlişkiler Uzmanı Gülşah Öztopraklı ise, “10 . kez ana sponsor olmaktan dolayı çok memnunuz. Sadece üretmek değil, ayrıca katkıda da bulunmak çok önemlidir. Bu yıl kaybettiğimiz Ali Rıza Karık’ın anısına yapılması da bizim için ayrı bir önem taşıyor. Bu vesileyle bayramınızı tebrik ediyorum” dedi.

Sempozyuma katılan sanatçılar adına konuşmasını gerçekleştiren, semposyuma Almanya’dan katılan Reinhard Keitel, sözlerine Eskişehir’de olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başladı. Keitel sözlerine şöyle devam etti: Ahmet Ataç benim arkadaşım. Burada olduğum için çok mutluyum. Bu sempozyumda olduğum için de çok mutluyum. Sempozyum alanında değişik bir çalışma yapacağım. Biliyorum ki hepiniz benim arkadaşımsınız. Geçen yıllarda da buradan arkadaşlar edinmiştim. Tekrar burada olmak harika bir duygu. Çok güzel bir sempozyum olacağına inanıyorum. Eskişehir’e bir sanat eseri bırakacağım için de çok mutluyum. Ayrıca Almanya ve Türkiye arasında da bir dostluk kuracak.

TOPRAĞIN ATEŞLE İMTİHANI BAŞLIYOR

Eskişehir, tarihte en sıcak yapı malzemesi olarak bilinen pişmiş toprağı farklı yönleriyle ele alan ‘Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun 10’uncusuna hazırlanıyor. Tepebaşı Belediyesi’nin 2001 yılından beri düzenlediği ve 2004- 2009 yılları arasında yaşanan zorunlu aradan sonra, 2010 yılında tekrar düzenlemeye başladığı sempozyum, bu yıl 19 Eylül- 02 Ekim 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Sempozyum, içeriği ve bu alanda özgün oluşuyla ülkemizde değil, dünyada tek olma özelliği taşıyor.

BİLİMSEL, SANATSAL, SEKTÖREL

Pişmiş toprak, sempozyumda; bilimsel, sanatsal ve sektörel olarak ele alınıyor ve kentin önemli kimliklerinden biri olan tuğla ve kiremit sektörünü sahiplenmek, pişmiş toprağı sanatsal olarak değerlendirmek ve bu alandaki bilimsel çalışmaları bir araya getirmek gibi bir işlev üstleniliyor. Sempozyum süresince; seramik ve fotoğraf sergileri, tuğla- kiremit sektöründe üretim yapan işletmelerin ürünlerinin yanı sıra, geleneksel üretim yapan üreticilerin ürün sergileri açılacak. Ayrıca, toprak kapta yemek yarışmaları düzenlenecek, akşam saatlerinde de sempozyum alanında konserler verilecek.

105 HEYKEL, 352 BİLDİRİ

Sempozyumda, ülkemizden ve yurt dışından katılan sanatçılar pişmiş topraktan özgün ve kalıcı eserler bırakacak, bilimsel sunumlar yapılacak. Bu zamana kadar yapılan sempozyumlara 90 sanatçı katıldı ve toplam 105 eser bıraktı. Bu eserlerin büyük bölümü Tepebaşı bölgesinde bulunan yeşil alanlara yerleştirilerek, kenti adeta pişmiş toprak eserleri müzesine dönüştürmüş durumda. Bu güne kadar 9 sempozyumda 352 bildiri sunuldu. Bu bildiriler her yıl ayrı bir kitapta toplandı.

SERGİ, KONSER, YARIŞMA

Sempozyum süresince sergiler, atölye çalışmaları, yemek ve torna yarışmaları gerçekleştirilecek. Aralarında Vedat Sakman ve Yeni Türkü grupların yer aldığı pek çok müzik grubu konser verecek.

BİLDİRİLER

Sempozyumun akademik ayağını oluşturan Bildiri Sunumları, 22-23 Eylül 2016 tarihleri arasında Tepebaşı Belediyesi Hizmet Binası Meclis Salonu’nda yapılacak. Bu sene 36 sözlü,  2 poster sunum olmak üzere toplam 38 bildiri Uluslararası Hakemler ve Bilim Komitesi tarafından kabul edildi. Bildiri sunumları 7 oturumda gerçekleştirilecek.

KATILACAK SANATÇILAR

Bu yıl sempozyuma katılacak sanatçılar ve ülkeleri şöyle:

Burcu Karabey, Hüseyin Özçelik, Serdar Tekebaşoğlu, Selami Torun  (Türkiye),

Reinhard Keitel (Almanya),

Petra Lindenbauer (Avusturya),

Wang Shengli (Çin),

Ariane A. Coissieux (Fransa),

Nato Eristavi (Gürcistan),

Sayumporn Kasornsuwan (Tayland)