Ülkemiz ne yazık ki, kadına yönelik şiddetin yoğun olarak yaşandığı ülkelerin başında gelmektedir.

Kadına yönelik cinsiyetçi ve muhafazakâr söylemlerle kadının değersizleştirilmesi, namus ve ahlâk anlayışının sadece kadına indirgenmesi, fiziksel şiddet ve öldürmelere varan sonuçlarıyla tam bir kara tablo oluşturmaktadır.

Bazı ‘sorumlu’ ağızların ‘sorumsuz’ açıklamalarıyla dile getirdiği; "Tokadı da şimdi şiddetten mi sayalım?", "Kadın iffetli olacak, kahkaha atmayacak" gibi açıklamalar, şiddetin ‘en tepeden aşağıya kadar’ nasıl da yaygınlaşmış olduğunu çarpıcı olarak göstermektedir.

Bu kara tablonun dağıtılması ve kadına yönelik şiddetin son bulması için hepimize büyük görevler düşmektedir.