10 Aralık, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi?nin kabul edilişinin 61. yıldönümü. Bu bildirgeyle, insanların; ırk, dil, din ayrımı gözetmeksizin eşit olduğu karar altına alınmış, bu değerlerin evrensel olduğu ve ayrımcılık yapılamayacağı belirtilmiştir. Bildirinin imzalanmasında 2. Dünya Savaşı'ndan sonra devletlerin, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda ortak görüşte birleşmesi de etkili olmuştur.

Bu bildiriyle; sadece medeni ve siyasi haklar değil, ekonomik, toplumsal, kültürel alandaki haklar da belirli hale gelmiştir.

İlk grup haklar arasında; yaşama, özgürlük ve kişi güvenliği gibi haklarla birlikte, keyfi tutuklama, hapis ve sürgünden korunma, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde adil ve kamuya açık olarak yargılanma hakkı ile düşünce, vicdan, din, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri bulunur. Sosyal güvenlik, çalışma, eğitim, toplumun kültürel yaşamına katılma haklarıyla bilimsel ilerlemenin ürünlerinden yararlanma hakkı ise, bildiriyle getirilen yeniliklerdendir.

Bildirge?nin kabul edilişinin 61. yıldönümünde, ne yazık ki, bu bildirgede yer alan insan hakları, bugün hala dünyanın birçok yerinde bildirgenin ruhuna aykırıdır. Hala savaşlar, işgaller, baskılar ve bireye yönelik saldırılar; cinsel, ırksal ve siyasi ayrımcılık kendisini hissettirmektedir.

İnsan haklarının evrensel bir değer olduğu unutulmamalıdır.

Dt. Ahmet ATAÇ
Tepebaşı Belediye Başkanı