Tepebaşı Belediyesi tarafından gerçekleştirilecek Işıl Özgentürk: “Hadi Bir Film Yapalım” atölyesi usta senarist, film yönetmeni, oyun, hikaye yazarı ve Cumhuriyet Gazetesinde AL GÖZÜM SEYREYLE başlıklı köşesinde bizlere yıllardır seslenen Işıl Özgentürk Eskişehirli sinemaseverler ile buluşacak.

     Tepebaşı Belediyesi, alanında usta isimleri Eskişehirlilerle buluşturduğu etkinliklere bir yenisini daha ekliyor.

      AT, Balalayka, Bekçi, Su da Yanar, Yılanı Öldürseler filmlerinin usta senaristi, “Seni Seviyorum Rosa” filminin senaryo ve yönetmeni Işıl Özgentürk ile sinema atölyesi Eskişehir’de başlıyor. Özdilek Sanata Merkezinde düzenlenecek olan Işıl Özgentürk ile “Hadi Bir Film Yapalım” atölyesi Eskişehirlileri sinemanın mutfağı ile tanıştıracak. Çekim senaryosu, fotoğraf çözümleri ve sıralanması, senaryo ve mitoloji, çekim ve montaj gibi konuların ele alınacağı atölye çalışmalarına 16 yaş üstü ve her meslekten Eskişehirli katılabilecek. İhtiyacımız olan sadece bir kalem ve bir defter. Ama devam mecburi, aksi takdir de filmimizi çekemeyiz.6-19 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek atölye için kayıt işlemlerini Tepebaşı Sosyal Kuluçka Merkezi’nde yapılacak. Uluönder Mahallesi Kamuran Sokak N: 3A adresinde bulunan merkeze, 0 (538) 876 38 37 numaralı telefondan ulaşılabiliyor.

Özgentürk: Hadi bir film yapalım

Hayatınızı değiştirecek bir deneyim sizi bekliyor. Cesaret ve aşkla büyüyen, gelişen bir deneyim. “Hadi Bir Film Yapalım!” atölyemizin adı bu. Beğendiniz mi? Bence yapacağımız çalışmaya tam uyuyor. Bu atölyede tembelliğe, “ben yapamam” sözlerine yer yok. Herkes film yapabilir yeter ki bir meselesi olsun. Anlatmak istediği bir anısı olsun, birilerine bir mesaj yollamak istesin! O zaman kimse sizin önünüzde duramaz.

Ben kimim? Adım Işıl Özgentürk, dostlarım bana “Atölye Piri” derler, bu da benim çok hoşuma gider. Çünkü atölye çalışması benim için her an yepyeni hikayeler dinlemenin, şaşırmanın, birlikte iş yapmanın, eğlenmenin zamanıdır. En yürek acıtan hikayeler bile, bir zaman sonra “ben insanım hiçbir şey bana yabancı değildir” sözcüğünü söylemesine yardımcı olur. Ve bu sözleri hep birlikte atölyemizin kapısına yazarız.

    Bunları söylerken, 10 yıl boyunca Kadıköy Belediye’sinde yaptığımız atölye çalışmaları aklıma geliyor. Bu on yıl içinde atölyemizden 120 kişi geçti, kimi sinema alanına yöneldi kimileri dizi senaryosu yazmaya daldı, kimileri de hala kısa film yapıyor. Atölye arkadaşlarımla yaşadığımız güzel anları unutamam. Karadeniz’de kendine Fidel Castro olarak tanıtan Beylikdüzü Köy Enstitüsü mezunu Musa Hoca’nın belgeselini çekerken çevremizdekilerin attıkları silah seslerini asla unutamam, 10 kısa filmden oluşan İLK TOKAT projemizin Altın Koza Uluslararası Film Festivali’ndeki ilk gösterimini de, gene on kısa filmden oluşan “Savaş Bir Film Değildir” projesi için sabahlara kadar montaj yaptığımızı da unutamam, bir sözümüz vardı, “yorulan uyusun kalan sağlar bizimdir.!”

     Ve Dürbünümde İstanbul, adından da anlaşıldığı gibi İstanbul’u anlatan 10 kısa film. 2010 İstanbul Kültür Başkenti projesi, artık amatörlük bitmiş, sinemacı olmuşuz.  Bu arada ben hem Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Festivali ve Altın Koza Uluslararası Film Festivali’nin de atölyelerini de yönetiyorum.

     Şimdi bunları neden anlattım, kendimi size tanıtmak için olduğu kadar, bir atölyenin neler başaracağını da bilmenizi istedim. Dedim ya bu cesaret ve aşkla gelişen bir deneyimdir. Sizlere senaryo yazmanın ipuçlarını, gerçekçi diyaloglar yazmak için hangi yazarlara başvuracağınızı, sizi etkileyen bir hikayenin nasıl filme dönüşebileceğini göstereceğim. Ne demiştik “ben yapamam” sözünü unutun, sadece bir metod defterine, bir kurşun kaleme, bir silgiye ve kalemtıraşa ihtiyacınız var. Bir de anılarınıza, okuduğunuz hikayelere ve siz olmaya.

        Atölyenin sonunda göreceksiniz, biriniz yönetmen olmuş film yönetiyor, biriniz senarist olmuş diyalogları tartışıyorsunuz, biriniz dekor yapmaya başlamış, birinizin de elinde bir kamera, belli olmaz oyunculuğa da başlayabilirsiniz.

       Cesaret ve aşkla…

        Atölye Piri Işıl Özgentürk. 

Işıl Özgentürk

Işıl Özgentürk Gaziantep’te doğdu. Çocukluğu ve ilk gençliği bu kentte geçti. Liseyi Çamlıca Kız Lisesi’nde okudu. 68’li yıllarda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde öğrenciydi. Lise yıllarında yayınlanmamış film eleştirileriyle yazının keyfine vardı. Üniversite yıllarında, dönemin muhalif dergisi ANT dergisinde ve Maden İş gazetesinde röportajları yayınlanmaya başladı. Ayrıca üniversite yıllarında Devrim İçin Hareket Tiyatrosu’nda üç yıla yakın hem oyuncu hem de yazar olarak çalıştı. İlerleyen yıllarda Cumhuriyet Gazetesi’nde röportaj muhabiri oldu.

Yazın hayatına Çocuk edebiyatıyla girdi. Daha sonra yetişkinler için öyküler yazdı ve senaryo yazarlığına başladı. Sevgi Soysal’ın Tante Rosa adlı romanından esinlenerek senaryosunu kendi yazdığı “Seni Seviyorum Rosa” adlı filmi hayata geçirdi. Film pek çok yerli ve yabancı festivallerde ödüller kazandı.

1990’larda Kadıköy Belediyesi kültür işleri kapsamında yer alan “Herkes Film Yapabilir “başlıklı bir atölye kurdu ve on yıl yönetti. Bu atölyede “İlk Tokat,” “Savaş Bir Oyun Değildir!” başlıklı yirmiye yakın kısa film çekildi. İstanbul 2010 Küttür Kenti projesi kapsamında “Dürbünümde İstanbul” adlı 10 kısa film kısa filmlerden oluşan 90 dakikalık bir film yapıldı. Film kentin varoşlarında pek çok kahvede gösterildi.

     Özgentürk Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Festivali’nin 5 yıl, Adana Altın Koza Uluslar arası Film Festivali’nin 6 yıl senaryo ve kısa film atölyelerini yönetti. Kısa filmler çektirdi.

     Özgentürk halen Cumhuriyet gazetesinde 19 yıl önce başladığı AL GÖZÜM SEYREYLE başlıklı köşe yazılarını sürdürmekte ve çeşitli üniversitelerde senaryo dersleri vermektedir.

   Eserleri:

              Çocuk edebiyatı:

               KUŞ NE YANA ÖTER 

               HAYAT OKULU

               MAVİ KARACA

               DÜNYA’ YA MASALLAR

             Hikaye, röportaj kitapları:

              YOKUŞU TIRMANIR HAYAT

             HANÇER

             DERDİM YETER SAKİN OL (Toplu Hikayeler)

             ONLARIN SADECE TÜRKÜLERİ VAR (Röportajlar)

             GENİŞ, MAVİ BİR GÖK

             BÜYÜLÜ BİR YOLDA

              AL GÖZÜM SEYREYLE

             ÇOCUKLUK ŞARKILARI

             HİÇBİRİMİZ MASUM DEĞİLİZ

             SESSİZLİK VE SIRDIR ÖTESİ

             KEDİLERİN, MARTILARIN VE DELİLERİN ZAMANI   

             TÜRKİŞ DEKAMERON

              68 YILINDA ONDOKUZ YAŞINDAYSAN HEP ONDOKUZ yaşındasın

            Filme alınan senaryoları :

            AT

            BEKÇİ  ( Orhan Kemal’in Murtaza adlı romanından )

            SU DA YANAR

            YILANI ÖLDÜRSELER ( Yaşar Kemal’in Yılanı  Öldürseler  adlı romanından)

            SENİ SEVİYORUM  ROSA (Sevgi Soysal’ın Tante Rosa adlı  romanından )

            BALALAYKA

             Sahnelenen oyunları:

            DÜNYA’YI TANIYORUM

            KÜÇÜK SEVİNÇLER BULMALIYIM

            AVLUDA

            KELOĞLAN’IN TEMBELLİĞİ  

             HAYVANLAR TOPLANTISI

          Çektiği film ve belgeseller

            SENİ SEVİYORUM ROSA  (Uzun metraj)            

            İNSANCA (Belgesel )

           KARADENİZ’DE  BİR FİDEL CASTRO  (Belgesel )

           RÜZGARA SÖYLENMİŞTİR ( Kurmaca )

           İSTANBUL ANNENDİR ÇOCUĞUM (Belgesel )        

           LAHİTTEN KAÇAN KIZLAR  (Kurmaca )

          YESEMEK: Bir Hitit Açık Hava Heykel Müzesi (Belgesel ) Avrupa Birliği GAP projesi )